VİRÜS VAR MI?-YOK MU?
Pr. Dr. Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA...
Ezberleri bozdu.. Dünya Sağlık kartellerini eleştirdi.
Tüm sağlık reçeteleri yalan!!
"Hastaneye giderseniz, sizi zorla hasta ederler." dedi.
Mr'ların % 90'ı gereksiz yere çekiliyor.
Kanser taramalarının çoğu kandırmaca. İnsanlar kendilerini kullandırmasın
İlaçların çoğu boşa veriliyor. % 37'si çöpe gidiyor.
Antibiyotik yazan değil, yazmayan doktor makbuldür. Ama biz de tam tersi geçerli malesef.
Grip aşılarının etkinliği sıfır. Ben hayatta vurdurmam.
Her yıl gereksiz yere binlerce biyopsi yapılıyor.. röntgen çekiliyor.
Leblebi çekirdek yer gibi anjiyo yapılıyor. Stent takılıyor. Bunlar vücuda zarar veriyor.
Check-up gerçek bir tuzak. Akciğer filmi vücudunuza zarar veriyor.
İnsanlar.. kendiliğinden geçecek hastalıklar için, kesinlikle hastanelere gitmesinler.
Tahliller vücuda radyoaktif ışın veriyor. Gereksiz ilacın faydası yok, zararı var.
"Başlangıç" diye birşey uyduruldu. Hastalara Alzheimer, reflü, astım başlangıcı teşhisi konuyor. Amaç hastayı boş çevirmemek.
Başlangıç diye birşey yok. Ya hastasın, ya değilsin.
Kolestrol ilaçlarının tedavi yüzdezi çok düşük. Zararı daha fazla.
Hayat tarzınızı değiştirmek ilaçtan çok daha etkili. Doğal beslen, hareket et, bu beladan kurtul.
Nodül çok abartılıyor. Nodülün kansere dönüşme ihtimali çok düşük. Bunun için gereksiz tahlil ve teşhisler yapılıyor.
Vitamin haplarının sağlam insanlara hiçbir faydası yok. Ben yorgunum diye vitamin hapı alınmaz.
Köpek balığı kıkırdağı ile kanser tedavi edildiği iddiası tamamen uydurma.
Köpek balıklarının kansere yakalanmadığı düşüncesi de safsata. Bu hayvanlarda kırk çeşit kanser tespit edildi.
"Bitkisel ilaçların hepsi masumdur. Yan etkisi yok." düşüncesi doğru değil.
Unutmayın.. haşhaş, tütün, zehirli mantar da birer bitki.
* Ayçiçek yağı, mısırözü yağı, margarin ve trans yağ içeren ürünleri kullandın.
* Tereyağı ve zeytin yağı tuketmedin ki. Organların biri iflas edene kadar bunları yedin.
* Bulaşık makinesine detarjan ve parlatıcı koyduğunda.. o deterjanı ve parlatıcıyı yediğini fark etmedin.
* Deterjan yerine karbonat, parlatıcı yerine sirke koyarak.. hem sağlıklı hem de tertemiz bulaşıkların olacağını önemsemedin.
* Evde basitçe kostik ve zeytin yağını karıştırıp kalıplara dökmek ve kendi doğal sabununu yapmak dururken.. gidip içerisinde bin tane kimyasal zehir olan o sabunlarla her sabah yüzünü bedenini yıkadın.
* Her gün bu daha da iyi diye pazarlanan o şampuan ebirleriyle saçını yıkadın.
* Evini arap sabunu gibi doğal yağlarla üretilmiş bir sabun yerine, temiz olsun diye.. çamaşır suyuyla sildin.
O su, buharlaştıkça soludun ve akciğer kanseri oldun.
* Yaşamını mahveden büyük şehirde, egzoz gazı solumaya ve araba kullanmaya devam ettin.
* Doğal beslenmeyen hayvanları, sebze meyve ve tahılları yedin.. ve adına da "doğal beslenme" dedin.
* Denize lağım ve fabrika atıkları boşaltılırken, o denizden çikartilan balığı yedin, midyeleri yedin.
* Fast food'un her aşamasının zehir ve ölümcül olduğu bas bas bağırılırken, sen tepsi kadar pizzaları götürüyor, üç katlı hamburgerleri yuvarlıyordun.
* Evine naylon torba, naylon kıyafet, sentetik ayakkabılar terlikler soktun.
* Kıyafetlerinde sadece pamuk, bambu lifi, keten tercih etmedin.
* Sobayı attın ve evine klimayı, bilumum elektrikli ısıtıcıyı soktun.
facebook.com/photo/?fbid=1735504829941458&set=a.178149972343626
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder